Yaşla birlikte yüz bölgesindeki yağ yastıkçıklarının destek görevi azalması ve beraberinde kollajen miktarının da azalarak cilt elastikiyetinin azalması sonucu yüz cildinde bir hacim kaybı, kırışıklık, çizgi ve izler ortaya çıkar. Bu durumla mücadele etmek, kırışıklıkları ve kaybolan hacmi restore etmek yok etmek ve sarkma görülen bölgelere hacim kazandırmak amacıyla uygulanan yüz estetiği uygulamalarından biri de dolgudur. Yüze dolgu işlemleri sadece yaşlanma karşıtı olarak değil anatomik olarak yüz ile uyumsuz bölgeleri tamamlamak için genç yaşlarda da yapılabilir.
Günümüzde hyaluronik asit içerikli dolgular en sık kullanılan dolgu türlerinden biridir. Yüz dolgu maddelerinin içerikleri ve çapraz bağların yoğunluğuna göre kalıcılıkları değişmektedir. Hyaluronik asit içerikli dolgular 6 ay ila 1,5 sene arasında kalıcılık gösterirler. Yaşlılık dediğimiz süreçte; cildi nemli, gergin, parlak tutan ve bağ dokularımızda mevcut olan hylüronik asit azalmaktadır. Çizgileri, çökmeleri, deformasyonları gidermek için dermal dolgu uygulamaları sıklıkla kullanılmaktadır. Yüz seklinin dengeli volumetrik yapılandırılmasında Hyaluronik Asit uzun zamandır güvenle kullanılmaktadır. Cilt altında kolaylıkla yerleşerek zamanla deforme olan, çöken, kırışan dokuları destekliyor, hacim kazandırıyor ve sonuçta natürel bir görüntü elde edilir.. Hyalüronik asit bağ dokusunun ana yapı maddesidir. En fazla bebek cildinde bulunur. Hyalüronik asit cilde canlılığı, parlaklığı, nemi, tonusu, gerginliği veren hücre matriksini oluşturur. Hyaluronik asit, dermis dokusunda kollajeni oluşturan temel bir ara maddedir. Hacminin 1000 katı kadar su bağlayabilmektedir. Hyaluronik asit içeren yüz dolgu maddeleri enjekte edildikleri bölgede yer değiştirmezler veya kaymazlar. A. Dermatolojide Hyalüronik Asit uygulamaları, cildin yaşlanma sürecini gerileterek cildin daha genç ve daha sağlıklı bir yapıda olmasını ve bu sağlıklı cilt yapısının da geçen zamana rağmen daha genç kalmasını sağlar. Yüzde bulunan derin olukların doldurulması ve yüz şekillendirilmesinde kalsiyum hidroksiapatit kristali (Radiesse) içeren yüz dolgu maddeleri de kullanılmaktadır. Bu alerji riski olmayan ve kollajeni uyaran bir maddedir. Kalıcılığı 1-1,5 senedir.
Yüz, dolgu uygulamaları açısından 3 bölgeye ayrılır. Birinci bölge alın ve göz çevresini, ikinci bölge yani orta yüz burun, yanaklar ve göz altlarını, üçüncü bölge ise ağız ve çene bölgesini içine alır.
Yüz değerlendirilirken hem önden hem de yan profilden bakılması gerekir. Yüze profilden bakıldığında, çene orantısının yeterli olup olmadığına bakmak için burundan çeneye uzanan bir hat çizilir. Eğer üst dudak bu hattın 4 mm alt dudak 2 mm gerisindeyse çene geriliği yok demektir.
Enjeksiyon işlemi uzman kişiler tarafından uygulandığı takdirde sadece 10-15 dakika sürer. Yüz anatomisine ve oranlarına uygun yapılan dolgu işlemleri dışarıdan doğal bir görüntü verir. Geçmişte yapılan uygulamalarda bir miktar ağrı olmaktaydı. Ancak yeni teknolojik uygulamalarla lokal anestezik maddeler de dolguların içinde yer alabilmekte. Bu da daha konforlu bir uygulama sağlamakta. Ayrıca işlem öncesi yapılan lokal anestezik uygulamalar da ağrı eşiği düşük kişilerin daha rahat uygulama yaşamasını sağlar. Uygulama herhangi zamanda yapılabilir, hemen sonrasında rahatlıkla normal yaşama veya işine dönebilir.