Ani işitme kaybı, tanım olarak, üç gün içerisinde aniden ya da ilerleyici olarak gelişen, odyolojik incelemede (işitme testi) birbirini izleyen en az üç frekansta 30 dB veya daha üzerinde işitme kaybı ile karakterize bir hastalıktır.

Halen tam olarak nedeni, hastalığın gidişatı ve tedavisi hakkında bir fikir birliği bulunmamaktadır. Literatürde tedavisine yönelik şimdiye kadar 50’den fazla tedavi yöntemi tanımlanmış olması da bu kafa karışıklığının objektif göstergesi olsa gerek.

Her ne kadar, tanısı ve tedavisi konusunda bir fikir birliği olmaması kafamızı karıştırıyor olsa da, bu durum, karamsar olmamız için bir neden değil. Sahip olduğumuz bazı bilgiler içimizi rahatlatıyor. Bunlardan birincisi, bu hastaların yaklaşık yarısının kendiliğinden, hiçbir tedaviye ihtiyaç olmaksızın düzeliyor olması. İkincisi, uygun tedavi yöntemleri ile kendiliğinden düzelmeyen hastaların büyük çoğunluğunda işitmenin tekrar eski düzeylerine geri döndürülebiliyor olması. Altı çizilmesi gereken nokta, ani işitme kaybının acil bir durum olduğunu, fark edilir edilmez bir Kulak Burun Boğaz Uzmanı’na ulaşmanın gerektiğinin bilinmesidir.

Ani işitme kaybının hasta tarafından hissedilen belirtileri, kulak çınlaması, işitmede azalma, kulakta doluluk yada dolgunluk hissi, baş dönmesi yada dengesizlik hissi olabilir. Bu belirtilerden bir yada birkaçının varlığı ile başvuran bir hastada yapılan işitme testi ile ‘Ani İşitme Kaybı‘ tespit edildiğinde, tanı ve tedavi yöntemleri ile ilgili çalışmalara hemen başlanır. Günümüzde iç kulak tomografisi ve manyetik rezonans inceleme gibi ileri, detaylı inceleme imkanlarımız olmasına rağmen, bu hastaların %90’ında herhangi bir neden belirlenememektedir. Bu şekilde nedeni bulunamayan işitme kayıplarının geçirilmiş viral üst solunum yolu infeksiyonlarına, damar problemlerine veya bağışıklık sistemini etkileyen patolojilere bağlı olduğu değişik deneysel çalışmalarda ortaya konmuştur.

Hastalar tanı sonrası başta steroidler (kortizon gibi) olmak üzere, bir grup ilaçla tedavi edilmek üzere hastaneye yatırılmaktadır. Steroid tedavisi sistemik verilebildiği gibi, kulak içi uygulamalar da başarı ile yapılabilmektedir. Güncel ana tedavi yaklaşımı, steroidlerin sistemik ve kulak içi uygulamasını içermektedir. Kan sulandırıcı ilaçlar, kan arttırıcı ilaçlar ve bağışıklık sistemini güçlendirici ilaçların kombine kullanımı da söz konusu olabilir. Ani işitme kaybı tedavisinde hiperbarik oksijen tedavisi kullanılanların kullanılmayanlara göre daha fazla iyileşme gösterdiğini bildiren çalışmalar da mevcuttur. Başdönmesi varlığının, diğer kulakta SN tipte işitme azlığı hikayesi olmasının, diyabet ve hipertansiyon varlığının ve işitme kaybının ileri düzeyde olmasının prognozu olumsuz etkilediği söylenmektedir.

Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?