Endoskopik sinüs cerrahisi (ESC); dışarıdan herhangi bir kesi yapılmadan burun deliklerinde yerleştirilen ve cerrahi sahanın detaylı görüntüsünü sağlayan endoskoplarının yanından kullanılan bazı aletler yardımı ile sinüslerdeki patolojilere müdahale edilmesidir.
ESC günümüzde kronik sinüzit başta olma üzere, sinüs tümörleri, ön kafa kaidesi yaralanmaları, travmaya bağlı göz çukuru hasarları, beyin omurilik sıvısı (BOS) kaçakları ve görme siniri basısı gibi durumların tedavisinde güncel tedavi seçeneği olarak en fazla sayıda yapılan cerrahilerden birisidir. Aynı zamanda minimal cerrahi travma yaratma avantajı nedeni ile göz yaşı kesesi drenaj ameliyatlarında (Dakriosistorinostomi) ve hipofiz bezi tümörlerinin cerrahi tedavisinde (Endoskopik hipofizektomi) giderek artan oranlarda tercih edilmektedir.
Burun çevresindeki sinüslerin bulunduğu bölgelerin dar, anatominin karmaşık olması ve beyin, gözler, görme sinirleri, gözyaşı kanalları, şah damarları gibi önemli organ komşulukları endoskopik sinüs ameliyatlarında eğitim ve tecrübe yanında düşük hata payı ile yüksek teknik beceriyi gerekli kılmaktadır.
Kronik sinüzitte uygulanan endoskopik ameliyatlarında başlıca; iltihaplı dokuların/poliplerin temizlenmesi, sinüsleri burna bağlayan boşalma kanallarının açılarak genişletilmesi ve konka bülloza (burun içi baloncuk), birden fazla sinüs boşalma deliği (aksesuar ostium), anormal mukoza temas bölgeleri gibi anatomik problemlerin düzeltilmesi işlemleri yapılmaktadır.
Cerrahi süresi olarak tek bir sinüse müdahale 15-20 dakika civarında sürerken tüm sinüsleri tutan patolojinin temizlenmesi iki saati geçebilmektedir.
Endoskopik sinüzit cerrahisi sonrasında burun içerisine tampon konulmamakta veya eriyen tampon konulmakta ve hastalar burundan rahat nefes alabilmektedirler.
ESC ameliyatı sonrasında antibiyotik, basit ağrı kesiciler ve burun yıkama solüsyonları genellikle yeterli olmaktadır. Hastaların ameliyat günü hastanede kalması önerilmekle beraber ameliyatın içeriğine göre aynı gün taburculuk ta mümkün olabilmektedir. Ameliyat sonrasında antibiyotik tedavisine en az 10 gün devam etmek önerilmektedir, gerek görülen durumlarda bu süre uzatılmakta ya da ek ilaçlar eklenebilmektedir. Ameliyat sonrasında burnu mekanik olarak temizleyip mukozayı nemlendiren, genellikle steril tuzlu su içeren spreyler kabuklanmalar geçene kadar kullanılmalıdır. Alerjik ve polipli hastalarda ameliyat sonrasında kortizon içeren spreylere ve polip oluşumunu riskini azaltan ilaçlara başlanmaktadır. Alerjik mantar sinüziti düşünülen hastalara ameliyat sonrasında ağız yolu ile mantar tedavisi de önerilmektedir.
Endoskopik sinüs ameliyatları sonrasında birinci haftanın sonunda ilk detaylı pansuman sırasında burun ve sinüs drenaj kanallarında oluşan kabuklar temizlenmekte, sinüs içine yapışmayı önleyici materyaller konulmuşsa bunlar alınmakta, enfeksiyon kontrolü yapılmaktadır. İlk pansumanın gerektiği gibi yapılması ameliyatın başarısı yönünden oldukça önemlidir. Hastaların yapılan ameliyatın boyutuna göre iyileşme tamamlanana kadar 7-10 günlük aralarla 2-3 kere kontrollere gelmeleri gerekmektedir.
Balonla Sinüzit ameliyatı (Balon Sinoplasti)
Kronik sinüs enfeksiyonlarının oluşmasındaki en önemli faktör sinüslerde üretilen sümük (mukus) salgısının burun içine aktarılmasını sağlayan küçük kanalların (ostium) tıkanması ve salgıların sinüs içinde birikmesi yanında sinüs havalanmasının bozulmasıdır. Balon sinoplasti olarak isimlendirilen tekniğin prensibi; sinüslerin tıkalı veya daralmış boşalma kanallarının bu bölgedeki dokuları kesip çıkartmadan, yalnızca balon kullanılarak genişletilmesi yolu ile sinüs havalanmasının ve mukusu boşaltma fonksiyonunun tekrar sağlanmasıdır.